Terapiye aldığım bazı çocuklarda ‘’duyusal problem’’ veya ‘’duyu bütünleme bozukluğu’’ gibi sıkıntılarla karşılaştım. Bu çocuklar motor güç olarak iyi, zekası gelişebilecek olmasına rağmen gelişimde problem yaşayan vakalardı. Bunun üzerine, uzmanlığımı Duyu Bütünleme ve Otizm üzerine tamamladım. Yüksek lisansımı tamamlarken hem hasta almak hem de başta A.B.D. ve Almanya olmak üzere bilimsel gelişmeleri yakından takip etme imkanım oldu. Bu süreçte, gelişmiş ülkelerde duyu bütünleme terapisinin çok aşamalar kaydettiğini farkettim. Avrupa ve A.B.D.’li terapistler ‘’duyu bütünleme fonksiyon bozukluğu’’ olan çocukları temelden ele alarak testleme yapıp, fonksiyon bozukluğunun yerine ve tipine uygun olarak seanslara alıyordu. Çocuğun ihtiyacına uygun duyuyu ve hedef koydukları amacın dozunu, adeta bir eczacının hasta için ilaç dozu ayarlaması gibi dikkatle belirliyor ve çok başarılı sonuçlar alıyorlardı.

Bunun üzerine;  yaşamakta olduğumuz bu güzel ülkemizde, farklı gelişen çocuklarımıza, dünya standartlarında Terapi programları planlamak ve uygulamak ana hedefim olmuştur. Bizim çocuklarımızın da Avrupa ve A.B.D.’de olduğu gibi kendi ihtiyaçlarına uygun terapi almaya hakları olduğunu düşünüyorum. Ayrıca şunu da belirtmeliyim ki , çocuklarımız ve ailelerimizin değerli zamanı, ihtiyaçlarına uymayan yanlış terapi seanslarıyla boşa harcanmamalıdır. En kısa zamanda, çocuklarımız da, her birey gibi sosyal hayata katılabilmelidir. Bu yolda ne kadar çalışma yapsak az olduğunu düşünüyorum.  Hayatın bütün renklerinin farkedildiği bir dünya özlemiyle tüm çocuklara ve ailelerimize sağlıklı ve huzurlu günler diliyorum.

error: Emeğe Saygı!