
Duyu Bütünleme Terapisi Nedir?
29 Eylül 2016Sensory Profili Testi (Duyu Profili) Nedir?
29 Eylül 2016Uzm. Fzt. Ümmühan Çöpkes
Duyu Bütünleme ve Otizm Uzmanı
DUYU BÜTÜNLEME TERAPİSİ :
Duyu bütünlüğü teorisi, Jean Ayres tarafından 1970’li yıllarda geliştirilmiştir. Bu teoride, insan vücuduna doğru uyarı verilerek, duyuların birbirleri ile uyumlu çalışmasının yönetilebileceği düşünülür.
Çocukların gelişim basamaklarında sıkıntı olması ‘ duyu ‘ alımında sıkıntı olabileceği görüşüne dayanır. İnsan vücudunda, merkezi sinir sisteminin çalışmasındaki bozukluk ‘ Duyu Bütünlüğü Fonksiyon Bozukluğu’ olarak isimlendirilir.
Duyu bütünlüğü fonksiyon bozukluğu, nörolojik organizasyon bozukluğudur ve beyindeki bağlantılar bozulur. Duyu bütünlüğü bozulduğunda, atipik ve uygun olmayan davranışlar ve cevaplar görülür.
Duyu bütünlüğü fonksiyon bozukluğunda davranışlar ve duygusal cevaplar bozulur. Bu sebeble nörolojik sürecin yani çevreden ve vücuttan alınan bilgilerin organizasyonunda sıkıntı olduğu düşünülür.
Duyular _____________ MSS ____________ Davranış”
Beynin duyu alımında, duyuların yanlış alımında ya da duyuları organize etmesinde problem olabilir. Bu durumlarda beyinden geri bildirim cevabı almak da zorlaşır.
Beynin duyu alımında bozukluk olduğunda, dokunma hassasiyeti, hareketi reddetme, korku ve kaçınma, aktiviteyi fark etmeme ve farklı ortam tepkiselliği olarak görülür.
Beynin işlevi yani modulasyon bozuklukları olduğunda; dokunma ve sese tepki, günlük yaşam aktivitelerinde zorluk, gravitasyonel emniyetsizlik, motor planlamada bozukluk, endişe, ilgisizlik, depresyon, anksiyete, düşmanlık, davranış bozukluğu ve dikkat dağınıklığı olarak görülür.
Beynin cevap verme yani beceri bozuklukları (dispraksi) olduğunda; aktiviteyi öğrenememe, beceri düzeyini artıramama, beklenmedik durumlara uyum gösterememe, çevreye uyumsuzluk ve uyaranlara yanlış cevap olarak görülür ve günlük yaşam aktivitelerini yapmakta zorluk çekilmesine neden olur.
Beyinde duyular kullanım özelliklerine göre farklı adlandırılır. Vestibüler, taktil, proprioseptif, görsel ve işitsel olarak adlandırılır ve görevleri ile sosyal ortamdaki çıkış şekilleri farklıdır.
Bu sebeble çocuklarda günlük yaşam aktivitelerini doğru yaptırabilmek için, beynin ilgili merkezlerine doğru uyarılar vermek gerekir. Bu uyarılar vestibular, taktil, proprioseptif, görsel, işitsel duyuları kapsadığı gibi dikkat gelişimini de sağlamalıdır.
Vestibüler duyular, graviteyle etkileşimimizde önemli yeri olan uyarıları kapsar. Yer çekimi reseptörleri ve semisirküler kanallardan gelen bilgiler, hareket edip etmediğimizi hangi yönde ne kadar hızlı olduğumuzu bize söyler.
Taktil duyular, çevreden bilgi alınmasında deriden alınan uyarıları kapsar. Kavrama, vücut farkındalığı, sosyal beceriler, motor planlama, ince motor becerilerin gelişmesinde önemlidir.
Proprioseptif duyular, gravitasyonel emniyet ve hareket esnasında kas-eklem ve beyinin birbirine uzaysal-mekânsal-zamansal uyumu ile ilgili uyarıları kapsar. Propiroseptif duyu postür, motor planlama ve vücut şeması gelişiminde önemlidir. Proprioseptif sistem geliştikçe beyinde vestibüler sistemin modülasyonu da gelişir.
Görsel duyular, göz hareketleri ve beynin organize olmasını sağlayan uyarıları içerir. Beynin her seviyesinde uygun fonksiyon için görsel girdinin bütünleştirilmesi önemlidir. Göz-baş-boyun organizasyon yetersizliği olan çocuklarda disleksi veya okuma problemleri ortaya çıkar.
Yapboz çalışmaları önemlidir.
İşitsel duyular, iletişim ve kendini koruma uyarılarını kapsar. Havadaki ses dalgaları, iç kulaktaki işitsel reseptörleri stimüle ederek beyin sapının işitme merkezlerine uyarı gönderir. Bu bölgedeki nükleuslar vestibüler sistem aracılığıyla organizasyonu sağlar. Görsel duyu gibi işitsel duyularda beynin birçok merkeziyle ilişkilidir. İşitsel duyu yetersizliğinde, sosyalleşme ve akademik seviyede sıkıntı meydana gelir.
Vestibüler, taktil, proprioseptif sistemler, anne karnında gelişmeye başlar. Görsel ve işitsel sistem daha sonra gelişir. Bu sistemlerden gelen uyarılar kişiye duyu bilgisi verir. Duyu bilgisinin etkili bir şekilde kullanabilmesi için kişinin alınan tüm duyuları birleştirerek uygun tepki oluşturabilmesi gerekir. Bu da ‘Duyu Bütünlüğü’ olarak adlandırılır.
Duyu Bütünlüğü fonksiyon gelişimi doğal bir sırada gelişir ve her çocuk temel sırayı takip eder. Duyuların gelişim sırası şöyledir:
1 aydan itibaren birinci düzey primer duyu sistemleri gelişir: Taktil duyu (dokunma), vestibular duyu (denge ve hareket), proprioseptif duyu (vücut pozisyonu), görsel ve işitsel duyular.
1 yaştan itibaren algısal-motor temeller gelişir: Vücut algısı, bilateral koordinasyon, lateralizasyon, motor planlama (beceri-praksis).
3 yaştan itibaren algısal-motor beceriler gelişir: İşitsel algılama, görsel algılama, el-göz koordinasyonu (yazma becerileri), amaçlı aktivite.
6 yaştan itibaren akademik yetenekler gelişir: Akademik beceriler, kompleks motor beceriler, dikkatin regülasyonu, organize davranış, vücut ve beynin özelleşmesi, görselleşme, kendini tanıma ve kontrol.
Çocuğun gelişimi yavaş veya hızlı olsa da sıra hepsinde aynıdır. Gelişim sırasında duyu bütünlüğü problemi yaşayan çocukların ileri dönemdeki hayatlarında akademik, sosyal, emosyonel ve günlük yaşam fonksiyonlarında bozukluk görülür. Çocuğun gelişiminin temel prensibi organizasyondur. Çocuğun gelişimi sırasında duyu deneyimi arttıkça, beyin de sırayla duyu deneyimlerini organize etmeye başlar. Duyu deneyimlerinin organizasyonunda plastisite yani beyinin gelişme ve değişme kapasitesi; aktivite yapmak için gereken uyarı miktarı; aktivitenin yapılma zorunluluğu ve adaptif cevapların ortaya çıkması etki eder. Duyuların organizasyonuyla çocuk kendini kontrol etmeyi öğrenir.
Ayres’in Duyu Bütünleme Teorisine göre; primitif refleksler, düzeltme reaksiyonları, denge reaksiyonları sırayla gelişir. Bu refleks ve denge reaksiyonları farklı duyuların gelişmesini sağlar. Bunlar:
Primitif Refleksler: Proprioseptif algı, vücut şeması gelişmesini sağlar.
Düzeltme Reaksiyonları: Vücut imajı, beceri (praksis), görsel uzay algısı gelişmesini sağlar.
Denge Reaksiyonları: Görsel uzay algı ve motor planlamanın bütünleşmesini sağlar.
Duyu Bütünleme Terapisi, primitif refleksler, düzeltme reaksiyonları, denge reaksiyonları sırayla geliştirmeyi amaçlar. Bununla beraber duyulara tepkisellik ve eksik duyular telafi edilmelidir. Bütün terapi çalışmaları çocukta dikkati geliştirmeyi amaçlar. Sonrasında dikkat, hafıza, muhakeme ve öğrenme gelişir.
Duyu Bütünleme Terapisi temeli kurduktan sonra terapiye başlamayı amaçlar. Temel sıkıntılar halledilmezse akademik öğrenme gelişemez.
Duyu bütünlüğü fonksiyon bozukluğunun işaretleri şöyledir: Hiperaktivite ve dikkat bozuklukları, davranışsal problemler, işitme ve konuşma gecikmesi, hipo-hipertonus ve motor koordinasyon problemleri, okulda öğrenme güçlükleri ve adolesan problemleridir. Bu problemlerin temeli belirlenmeli, sorun halledilmeli ve öğrenmeye geçilmelidir.
Duyu bütünlüğü değerlendirmesi kendini kontrol etme, özbenlik, motor beceriler ve daha üst bilişsel fonksiyonlar açısından önem taşır.
Duyu bütünlüğü değerlendirme testleri; fiziksel değerlendirme, nörolojik değerlendirme, gelişimsel değerlendirme, algı değerlendirmesi, motor beceri değerlendirmesi, el becerilerinin değerlendirilmesi, duyu değerlendirmesi, günlük yaşam aktivitelerinin değerlendirmesi, davranış değerlendirmesini kapsar.
Değerlendirme sırasında dispraksi, dokunma cevabı, postür ve duruş fonksiyonu, görsel ve uzaysal şekil-zemin dengesi, işitme, konuşma, çevresel faktörler, duyusal ve motor davranışlar test edilir.
Modülasyon ve beceri düzeyinin değerlendirilmesi için özel testler geliştirilmiştir. Bu testler içinde en yaygın olarak kullanılanlar: Ayres’in “Güney Kaliforniya Duyu Bütünlüğü Testleri”, Parham “Duysal Sürecin Değerlendirme Testi” ve Dunn’ın “Duyu Profili Değerlendirme Testi” dir.
Ayres’in “Güney Kaliforniya Duyu Bütünlüğü Testleri”: Uzaysal hareket ve pozisyon (vestibüler sistem), vücut pozisyon duyusu (proprioseptif sistem), dokunma duyusu (taktil sistem), motor planlama becerileri (praksis), görsel algılama (el göz koordinasyon ve görsel ayırt etme) ve diğer becerileri kapsayan 17 alt testten oluşur. Bu testler öğrenme güçlüğü olan tüm bireylerde kullanılmaktadır. Öğrenme sürecini verir, duyusal eksikliği vermez.
Dunn’ın “Duyu Profili Değerlendirme Testi”: İş ve uğraşı terapisti Winnie Dunn tarafından geliştirilmiştir. Dört farklı yaş grubuna uygulanan testlerden oluşmuştur; bebek duyusal profil (0 -3 yaş arası kişilere uygulanır), duyusal profil (3-10 yaş arası çocuklara uygulanır), erişkin duyusal profil (10 yaş üstü kişilere uygulanır) ve okul için duyu profilidir. Duyusal eksikliği ve problemin temelini verir. Tedaviye nereden başlanacağını gösterir.
Parham “Duysal Sürecin Değerlendirme Testi”: İşitme sistemi, tat ve koku sistemi, proprioseption sistemi, taktil (dokunma) sistemi ve vestibüler sistem bölümlerinden oluşur. Ebeveyn tarafından doldurulur, 63 soru vardır, her soru 1 ile 5 arası puanlanır ve toplam puana göre değerlendirilir. Çocuğun hangi duyusal işleminde problem varsa belirlenir ve tedavinin takibi yapılır.
Duyu Bütünlüğü Tedavisi, hareketin planlanması ve duyu bilgilerinin bütünleştirilmesine odaklanır. Bu tedavide organize etme, planlama, fiziksel çevre ile adaptif ilişki kurma gibi problemler ve istemli hareketlerin yapılmasındaki bozukluklar düzeltilmeye çalışılır. Çocuklarda Dikkat, Hafıza , Muhakeme ve Öğrenme sırası izlenir.
Duyu Bütünlüğü Tedavisi, çocuğa uygun olarak düzenlenmiş ortamda, çocuğun ihtiyacına göre duyu alabilmesini ve adaptif cevap oluşturmasını amaçlar. Terapi sırasında çocuğun kendini yönetebilmesi için fizyoterapist çevreyi ona uygun yönlendirir. Çocuklarda motor beceri, akademik beceri, doğru davranış ve öğrenme kapasitesini arttırmaya yardımcı olunur. Ayrıca ev çalışmaları önemlidir. Çocuğun gerekirse yirmi dört saati düzenlenmelidir. Terapiler günlük yaşamına dahil edilmelidir.
Uzm. Fzt. Ümmühan Çöpkes
Duyu Bütünleme ve Otizm Uzmanı